DEVAM:
6. İhramlının Yüzünü Kapaması
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ نَافِعٍ
: أَنَّ
عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
عُمَرَ
كَفَّنَ ابْنَهُ
وَاقِدَ بْنَ
عَبْدِ
اللَّهِ،
وَمَاتَ
بِالْجُحْفَةِ
مُحْرِماً،
وَخَمَّرَ
رَأْسَهُ
وَوَجْهَهُ
وَقَالَ :
لَوْلاَ
أَنَّا
حُرُمٌ
لَطَيَّبْنَاهُ(
Nafî' anlatıyor:
Abdullah b. Ömer, oğlu Vakıd'ı Cuhfe'de ihramlı olarak vefat edince kefenledi,
başını ve yüzünü de örterek
«İhramda
olmasaydık ona güzel kokular da sürerdik.» dedi.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَإِنَّمَا
يَعْمَلُ
الرَّجُلُ
مَا دَامَ
حَيًّا،
فَإِذَا
مَاتَ، فَقَدِ
انْقَضَى
الْعَمَلُ.
İmam Malik'den:
Kişi hayatta olduğu sürece amel eder, ölünce artık amel etme imkanı da sona
ermiş olur.